Menü |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Siir Eklemek iSterSeniz Z.defterine eKlerseniz Site'Yayınlıyabilirim.
BEDDUA!.
O güzel saçların bir bir dökülsün,
Herkes neşe içindeyken senin boynun bükülsün,
Öksürdükçe ciğerlerin parça parça dökülsün,
Veremli kız desinler beni yaktığın için,
Geçsin bütün ömrün ağlamakla geçsin,
Bitmesin gözlerinde yaşlar silmekle,
Kulakların tıkansın baykuş sesi dinlemekten,
Görmesin gözlerin beni yaktığın için,
Hep Azrail'i bekle canını alması için,
Ben değil,aşkım için damarlarındaki kanı
Beni yaktığın için,
En sevdiğin elbisen tabutuna sarılsın,
Yılan, akrep bol olan yere mezarın kazılsın,
Mezar taşına ALLAHSIZ diye yazılsın,
Allah'ta seni yaksın, beni yaktığın için...

 
ALLAH KAHRETSİN
Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum
Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kalbimi
Kim ne derse desin
Tahammülüm kalmadı artık
Bıktım seni sensiz yaşamaktan
Nasılsa döneceğin yok senin
Çıldıracağım bu gidişle
Allah kahretsin!...
Durup durup seninle gezdiğim yerlerde dolaşıyorum
Sanki köşe başından sen çıkacaksın
Sanki duraklarda beni bekliyorsun
Geçen gün birine rastladım aynı sokakta
Saçları sen, gözleri sen, kaşları sen,
Koştum heyecanla peşinden
Ve hayatımda ilk defa
Bir tokat yedim senin yüzünden
Allah kahretsin!..
Dünya ateşler içinde
Savaşlar almış başını gidiyor
Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor
Bense bu gidişle sensizlikten ölüceğim
Umurunda mı senin?
Kimbilir hangi cehenmem desin?
Allah kahretsin!...
Hangi masaya otursam
Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme
Vazomda senin sevdiğin çiçekler
Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar
Senin doğum günlerini kutluyorum senden habersiz
Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem
Ecel gibi peşimdesin
Allah kahretsin!...
İşte böyle sevda benimkisi
Bu zamanda bu devirde
Haklısın adam olacağım yok benim
En güzeli artık son vermek bu hayata
En korkunç uçurumlara bırakmak kendimi
Ya da en yüksek tepelerden
En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
Ama içimde sen varsın
Ya sana bir şey olursa
Allah kahretsin!...
  
INANMADIN!
Inanmadin
yüreginin cöllerine
nehir oldum inanmadin
saclarinin tellerine
esir oldum inanmadin
diz cökerken daglar bana
simdi taslar aglar bana
hayatimda ilk kez sana
mahkum oldum inanmadin
inanmadin ne yapayin
sensizlikmis senden payim
tanrimisin ki tapayim
sevdim seni inanmadin
yere serdim gururumu
hice saydim onurumu
kucakladim umudumu
kostum sana inanmadin
sen kavgamin tek galibi
sen gönlümün tek sahibi
sana uysal cocuk gibi
teslim oldum inanmadin
yasak koydum su kalbime
ne gecti ki ah elime
baglanmak mi ne kelime
öldüm sana inanmadin
inanmadin ne yapayim
sensizlikmis senden payim
allahmisin ki tapayim
sevdim seni inanmadin
sevdim seni inanmadin
öldüm sana inanmadin
kostum sana inanmadin
inanmadin,inanmadin

  
GÖZLERİN KAL DİYOR
BU NASIL AYRILIK BU NASIL VEDA
GÖZLERİN KAL DİYOR DUDAKLARIN GİT
BAKIŞIN ANAHTAR GÖZLERİN KİLİT
ELLERİN AÇ DİYOR DUDAKLARIN GİT
AYRILIK DÖNÜŞÜ OLMAYAN NEHİR
YALNIZLIK YIKILMIŞ BOMBOŞ ŞEHİR
KAÇ SEVDA KÜL OLDU BÖYLE KİMBİLİR
GÖZYAŞIN KAL DİYOR DUDAKLARIN GİT
GİDERSEM BİR DAHA DÖNMEYECEĞİM
KALIRSAM KALBİME YENİLECEĞİM
ÇÖZEMEDİM SENİ DELİRECEĞİM
GÖZLERİN KAL DİYOR DUDAKLARIN GİT
DUVARDAN İNSİN Mİ RESİMLERİMİZ
YABANCI OLSUN MU İSİMLERİMİZ
YA O DELİ DOLU GECELERİMİZ
ANILAR KAL DİYOR DUDAKLARIN GİT
BU ROMANDA BİTER BELKİ BİRAZDAN
NE AŞKLAR YIKILDI GURURDAN NAZDAN
AĞLIYOR BESTELER YİNE HİCAZDAN
ŞARKILAR KAL DİYOR DUDAKLARIN GİT
  
YA SENİNLE YA SENSİZ
Ya hep ya hiç sevgilim
Ya seninle ya sensiz
Olamaz başka biri
Ya seninle ya sensiz
İstersen al at beni
İstersen yarat beni
Dağ gibi deniz gibi
Ya seninle ya sensiz
Olmasa da sevenim
Ağlayanım gülenim
İlk sözüm son yeminim
Ya seninle ya sensiz
İstersen sevme beni
İstersen bekle beni
Taş gibi toprak gibi
Ya seninle ya sensiz
Yalnız bir mevsim değil
Yalnız bir bahar değil
Her zaman her yerde bil
Ya seninle ya sensiz
İstersen öldür beni
İstersen güldür beni
Gün gibi güneş gibi
Ya seninle ya sensiz
   
AŞKIMIZ ESKİ BİR ROMAN
KALBİMDE ARAMA ESKİ YERİNİ
SEN GÖZÜMDEN AKAN SELE KARIŞTIN
İSTESEM DE ARTIK SEVEMEM SENİ
HASRET RÜZGARINA YELE KARIŞTIN
SENİNLE AŞKIMIZ ESKİ BİR ROMAN
YANDI SAYFALARI KÜLÜDÜR KALAN
SEVGİLİM, HER ŞEYİM SENDİN BİR ZAMAN
NE YAZIK SONUNDA ELE KARİŞTIN
KIRILAN KALBİM VAR, DİNMEZ BİR KİNİM
ÖMRÜNCE SÜRECEK AŞKA YEMİNİM
KAVUŞMAK İMKANSIZ ARTIK SEVGİLİM
DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLA KARIŞTIN
  
ŞAİRLER AĞLAMAZ
Farzet ki bu aşkı yaşamadık seninle
Farzet ki hiçbir geceyi paylaşmadık ikimiz
Farzet ki saçlarını bile hiç okşamadım
Hadi git gözlerime baka baka git
Hadi git hayatımdan çıka çıka git
Hadi git yüreğimi yaka yaka git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki unutulmuş bir şairim köşe başında
Farzet ki hiçbir şiirimi sana yazmadım
Farzet ki hiçbir şarkımda adını bile anmadım
Hadi git sevdiğimi bile bile git
Hadi git bir kaleme sile sile git
Hadi git hiç üzülme güle güle git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki bir kum tanesiyim sahilde
Farzet ki bir çakıl taşıyım yol kenarında
Farzet ki boş bir kibrit kutusuyum ellerinde
Hadi git üzerime basa basa git
Hadi git umutları asa asa git
Hadi git hiç konuşma susa susa git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki yokum artık
Farzet ki öldüm
Farzet ki isimsiz bir mezarım dağ başında
Hadi git saçlarından bir tel bırakmadan git
Hadi git avucumda bir el bırakmadan git
Hadi git baş ucumda bir gül bırakmadan git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz.
 
Susuyorum Artık..
Ne keyifle okuduğum şiirler ezberimde, ne de bağıra çağıra söylediğim şarkıların sözleri. Dalgın gözlerle yürüdüğüm caddelerde kayboluyorum...
Sonsuz bir inatla sarıldığım radyodan gelen o harika melodilerin de tadı yok? Peki ya o yağmurda iliklerime kadar ıslanmalarımı kim çaldı benden? Bilmiyorum!
Susuyorum artık... Sustukça susuyorum. Sustukça, üzerime gelen insanlardan kurtarmak için ruhumu, suskunluğuma sarılıyorum. Ama yine de saplanıyor yüreğime bazı kelimeler. Bazıları da acıtıyor üstelik…
Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki. Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta, şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep; gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim ve en önemlisi; gibi sevmişim...
Elbette hiçbir şey, ben ol deyince olmaz. Bunu biliyorum ama zaman da geçiyor hızla. Tükenmez sandığım bütün sözler bitiyor ve ben de yavaş yavaş tükeniyorum...
Onca yıldan sonra; hayata dair ne kaldı ki elimde? Kocaman bir hiç! Öyleyse neden bunca çaba, neye bunca isyan…
Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor. Benim dışımda kopuyor bütün kıyametler ve ben kendime uyan bir kıyamet beğenmiyorum…
Kalbime bir kurşun sıkacak gönüllü katilimi arıyorum ya da yüreğime su serpecek elin sahibini... Toprağa ateşi düşürecek, denizi yakamozlarla süsleyecek sesin sahibini… Artık basit şeyler bekliyorum yaşamdan. Örneğin, kimselerin bilmediği sırlarım olmalı ölürken... Kimselerin gitmediği sokaklarım olmalı... İçimi kanatan özlemlerle yaşlanıp, sonra da sessizce gitmeliyim bu dünyadan.
İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı. İçimdeki çocuk ölüyor... Yalancı gülümseyişlerle beni ciddiyete çağıran insanları da önemsemiyorum. Elimden kayıp gidenlerden korkmadığımı bilmiyor ki hiç biri…
 
ADINI HASRET KOYDUM
Adını hasret koydum
Geleceğin yok senin
Gittiğin o yerlerden
Döneceğin yok senin
Toprak oldum yolunda
Neler çektim uğrunda
Pişman ettin sonuda
Bileceğin yok senin
Ümit olsun içime
Işık olsan geceme
Yağmur olsan bahçeme
Yağacağın yok senin.
Ağıt yaksam dilime
Roman yazsam halime
Ellerini elime
Vereceğin yok senin
Vazgeçtim artık senden
Söyle ne gelir elden
Ayrılığı gönülden
Sileceğin yok senin.

Bu sehir Ve Sen
Ömrümün en güzel senelerini
Alip da gittiniz,bu sehir ve sen
Gönlümün en masum ümitlerini
calip da gittiniz,bu sehir ve sen. Döktügüm yaslara aldirmadiniz
Giden gencligime acimadiniz
Düstügüm yerlerden kaldirmadiniz
Basip da gittiniz,bu sehir ve sen. Beni iyi tanir bu kaldirimlar
Bu kuytu köseler,bu tas sokaklar
Sizlerden bir ömür alacagim var
calip da gittiniz,bu sehir ve sen. Baglayip durdunuz hep ellerimi
Delik desik ettiniz seven kalbimi
İcimde dag gibi hayallerimi
Yikip da gittiniz,bu sehir ve sen. Biriniz sagirdi,duvardan bile
Biriniz kalpsizdi,taslardan bile
Bütün acilari dizip önüme
Yakip da gittiniz,bu sehir ve sen. Kimsesiz,yalnizdim kollarinizda
Herseyi kaybettim yollarinizda
simdi bir hesap var aramizda
Vermeden gittiniz,bu sehir ve sen. Ben yine yasarim icimde yasla
Ya siz neylersiniz bu ihtirasla
Bir daha dönmek mi buraya,asla
İcimde bittiniz,bu sehir ve sen...
  Kahir Mektubu
Ne zaman iki satir yazmaya kalksam
Hep sana, hep seni hep bizi yaziyorum
Ne zaman bir kadeh alsam elime
Hep sana, hep seni, hep bizi iciyorum
Her gece kederdeyim, durmadan iciyorum
Sevda ektim kalbime, yalnizlik biciyorum. Elveda deyip bir gün viran edip gönlümü
Ayrilip gidisinin bu gece yildönümü
Bugün de sensiz ictim, bu aksam sensiz hictim.
Bu gece her damlayi, iki kadehe bictim
Ayrilik öyle zor ki; kimsesiz kalan bilir
Gözyasi ne demektir; her gün aglayan bilir Her gece kederdeyim, durmadan iciyorum
Sevda ektim kalbime, yalnizlik biciyorum Yoklugunla bas basa, kendimden geciyorum
serefe deyip simdi, bin kahir iciyorum
Birazdan gözlerimden gecersin ilik ilik
Nice yillar sevgilim, mutlu olsun ayrilik Sevincim kederim sen,
Gözüm sen ellerim sen
Benim ne sucum var ki
Sen benim kaderimsen Karistirmis kaderim su gönlümün harcini
Yas döküp ödüyorum, ben bahtimin borcunu
Dertliyim efkarliyim gönlüm yine tasada
Unutmak istiyorum kendimi bu masada Her sey yalniz senin icin üzme kendini
Belki bugün belki yarin
Anlayacaksin, cok sevdigimi
Aglayacaksin Ayrilik mi cikti falda
Sen bir yanda ben bir yanda
Böyle bir ask bu zamanda
Belki bu gün belki yarin
Anlayacaksin cok sevdigimi
Anlayacaksin Rüzgar gibi gecti yillar
Tutunacak dal kalmadi
Biran mutlu olmak icin
cekilmedik dert kalmadi
 
AFFEDILMEYEN
Bilmeyeceksin
Ne düsündügümü
Ne hissettigimi
Affetmeyecegimi
Bilmeyeceksin
Dumanlar basimin üstünde halka halka oldugunda
Aklima geldigini
Her aklima gelisinde
Yine bir deprem yeri oldugumu
Affedilmeyecegini
Bilmeyeceksin
Sarardiginda baharlar
Basimin sola düstügünü
Sol yanima bir yaprak düstügünü
Giderken buralardan
Düslerimde neler oldugunu
Affetmeyecegimi
Bilmeyeceksin
En güzel siirlerimi de bilmeyeceksin
Bir gün oturup karsima
Gözlerimde neler yazdigini
Artik okuyamayacaksin
Affedilmeyecegini
Bilmeyeceksin
Seni sevdigimi unutacaksin
Sonra da bilmeyeceksin seni sevdigimi
Kalkip giderken ardinda neler kaldigini
Sormayacaksin
Önce merak etmeyeceksin
Sonra unutacaksin
Bilmeyeceksin
Kahramanlik ne care
Elden gelmez namertlik ki
Bu can kac ben tasir
Bilmeyecekler
Gelmez kalbine üflesem nefesim
Üflemeyecegim
Bilmeyeceksin
Daha nice daglara yetmez ki gücüm
Yazsam seni yagmura tükenmez ki icim
Bir gergef dokur ki yara icimde bicim bicim
Bu onulmaz yaralarima bir kavlin kâfidir
Söylemeyecek dillerim
Bilmeyeceksin
Daha da ötesi
Affedilmeyeceksin...
  
ADI GÜL'DÜ!
Adı Gül'dü
Gülleri severdi en çok
Güldü mü güller açardı gül yüzünde
Güllerle bölüşürdü yalnızlığını
Hep gül beklerdi sevdiğinden
Bir de "gül mevsimini" takvimlerden
Bir gül kokusuna
Bir de "gül reçeline" dayanamazdı
Hep güller kurutmuştu
Hayatının en hazin sayfalarında
Hep gülerek büyütmüştü sevdasını
Ve her sabah
Bir gül gibi bırakırdı tebessümünü sofraya
Tıpkı sımsıcak bir ekmek gibi
Ahşap bir evin avlusunda
Mis kokulu gülleri derlerdi
Ve bütün sırlarını sadece güllere söylerdi
Ne zaman bir haksızlık görse
Kanayan bir gül gibi
Ahh bu dünyada
Gülü gülle tartsalar derdi
Ne okur ne yazardı
Ağlasa gülleri sular
Gülse gülleri okşardı
Ama ne zaman içli bir şarkı duysa
Güllere bakar uzun uzun dalardı
İşte öyle bir çiçekti
Şiirimin ucunda gülden bir kalemdi
İşte o kadın
Benim annemdi.
Bir bilseniz
Ne güller yeşertti hayatın dikenlerinden
Dökerek gözyaşını
Ve şimdi
O güller süslüyor onun mezar taşını...
 

Yakilacak Adam ''İlk atesi sen yaktin
Son yangin da senden olsun
Senin canin sagolsun...''
Bilmeliydim
Bir sabah cekip gidecegini
Dünyayi basima yikip gidecegini bilmeliydim
Ve sen daha kirmadan bu askin kalemini
Ben herseye eyvallah deyip
cekip gitmeliydim bu sehirden Ben yakilacak adamim bu sehirde
Sana böyle yandigim icin
Ben asilacak adamim bu sehirde
Seni böyle sevdigim icin Oysa
Neler ögretti hayat bana
Gülerken aglamayi
Sirtimdan vurulmayi
Ac susuz yasamayi...
Daha neleri ögretti hayat bana
Bir sana yalvarmayi ögrenemedim
Bir de seni unutmayi Ben yakilacak adamim bu sehirde
Sana böyle yandigim icin
Ben asilacak adamim bu sehirde
Seni böyle sevdigim icin Sen sahte mutluluk süslü prensesi
Sen sosyetik barlarin simarik sokak kedisi
Sen mutlulugun korkak faresi
Sen hep ayni gecelerin
Hep ayni sarkilarin
Hep ayni masalarin vazgecilmez mezesi
Senin cirit attigin sokaklarda
Ne gezer askin vefanin gölgesi
cek git artik!
Yasanmasin bir daha askin böylesi
cek git artik!
Bitsin burada bu askin hikayesi Oysa
Bir yudum mutlulugun icin
Yollarina bir ömür serdim
Oysa
Bir gelisin icin
Sokaklarina binlerce sabir ektim
Hasretse hasret
Aciysa aci
Ugrunda en kralini cektim
Üstelik yalniz ve tektim
Senin bir tas oldugunu nereden bilecektim? Biliyorsun...
Seni bebekler gibi sevdim
Seni cicekler gibi sevdim
Seni melekler gibi sevdim
cünkü sen
Tapilacak kadindin (!) bu devirde
Oysa ben
Sana böyle yandigim icin
Sana böyle kandigim icin
Seni böyle sevdigim icin
Asilacak adamim bu sehirde
Yakilacak adamim bu sehirde Git git artik...
Güle güle! ...
  
Anla Ki
Bahcende cicekler soldugu zaman,
Gökteki bulutlar doldugu zaman,
Yagmurlar sel olup aktigi zaman,
Anla ki bir tanem ben agliyorum.
Sözlerin bir gün olursa yalan,
Hasretin kalacak bana hatiran,
Sevenleri kolkola gördügün zaman ,
Anla ki bir tanem ben agliyorum.
Güllerden güzelsin güldügün zaman,
Kalbimde kaniyor actigin yaran,
Mezarimda otlar bittigi zaman,
Anla ki birtanem ben agliyorum
  
Hayat Bana Yalan Söyledi
İlk kez hesaplasıyorum kendimle
Tuhaftır kalemi kagıdı ve seni onca sevmeme ragmen
Sana ilk kez yazıyorum
simdi sen yoksun seni düsünmek var
cocukken de seni düsünürdüm her gece
Radyo dinler siir yazardım
Her carsamba pazara giderdik annemle
Babam maas aldıgında baklava yerdik
Dondurmayıda cok severdik
Ablam üc top yerdi ben iki top
Yalnızca bu yüzden kavga ederdik
Oysa hayatımın vazgecilmeziydi ablam
O'nun da yüzü hic gülmedi
Hayırsızın birine kacıp mahvetti hayatını
Aklımdan hic cıkmaz gittigi günkü karanlıklar
Hüznümü büyüttüm o günden beri
Kendimi degil
Gözlerimde hala bir cocuk aglar
Düslerimi gezdirdigim bulutlar
Bir tohumun özlemiydi cicege
Ve hala kulaklarımda annemin sesi
"Bitirsen su okulu bir ise girsen"
siirle karın doymadıgı dogruydu
"Bak Cemil okudu mühendis oldu
En güzel kızıyla evlendi Üsküdar'ın
Evinide aldı arabasınıda"
Bense baglama calardım kendi halimce
Sesim güzelmis öyle derlerdi
Nerden bilirdim hep hüzün türküleri söyleyecegimi
Hayat bana yalan söyledi... Mektuplar yazardım Almanya'daki abime
Okulu bitirecegime söz verirdim
Masum düslerimin o en sürgün adasında
Bakısları uzaklara dalıp giden sarkılar
Ve mevsimsiz solmus bir cicek gibi
Ayaklar altında nasıl ezilirse umut
Benim de günesimi iste öyle caldılar
Öyle tutsak aldılar sevinclerimi
Sensiz gecen her günü hesabıma yazdılar
simdi öyle uzak ki cay icip simit yedigimiz o günler
Kardesine karne hediyesi
Ucurtma yaptıgım günler öyle uzak ki
Oysa sacaklarda titreyen bir sercenin
Ekmek tanesine kanat cırpması
Ve bir anne duası kadar icten sevmistim seni
Fener stadında Besiktas macı
Ve parasızlıgımız devam ederken
Bütün mavilerimi sana vermistim
Kaybetmek alnıma yazılmıs sanki
Olmadı bir tanem
Hayat bana yalan söyledi... Babanın tayini cıkıp da gittiginiz o kıs
Yine pence yaptırmıstık ayakkabılarımıza
Sana söyleyemedim ama
İsten ayrılmıstı babam
Kapanmıstı calıstıgı lokanta
Senet zamanları daha bir cökerdi omuzları
Ve aksam trenlerinin isci yorgunluguyla
Daha bir uzardı raylar
Sitemlerim bileylenmisti hayata
Öfkeli bir yanardag isyanlara uzanmıstı
Üstelik sen de yoktun artık
Oysa yalnızca sen öpmüstün gözlerimi
Bir yanı hep eksik kalmıs cocuklugumun
Aslında her insan biraz yenikti hayata
Ve biraz küskün
Son trende kacınca son istasyondan
Öyle kalakalırdık yorgun ve üzgün
Kendime düsmanlıgım bu yüzden
Hep kendime pismanlıgım
simdi herseyim yarım
Fotografının arkasına ne yazdıgımı bile coktan unuttum
Bir silahım olsaydı
Yoksullugu sakagından
Kaybetmeyi kalbinden
Ve sensizligi alnının tam ortasından vururdum
Düzmece duygular harcım degildi
Uzak denizlerin fırtınasıydım
Karlı dagların kekligi
Yoksuldum yoksul olmasına
Ama onurluydum
simdi ne sen varsın ne o eski sevdalar
Olsun
Üstüme devrilse de bu sagır karanlık
Aksam olur sairlere gün dogar Bir kerecik söyle demistin
Söyleyememistim hani
İste simdi söylüyorum
Seviyorum seni
Seni seviyorum
 
Gitme...
Gitme kal bu sehirde benimle paylas yasami, birazdan toplanacak çöplerin içine atalim yalnizligimi eksik olan yarilarimizi tamamlayalim. Yeniden sekillendirelim bu sehrin arka sokaklarini iyiligini ve temizligini bulastiralim onlara. Sen den uzakta bu gece yüregim binlerce parçaya bölünüyor ve her bir parça milyon kere parçalaniyor gecenin karanliginda tam ortasinda. Ne olursa simdi olacak gerisi ötesi yok artik.
Saatler gece yarisini çoktan geçti birazdan sabah ezanlari haykiracak ulu çinarlar gibi yükselen minarelerden ve sensiz bir benin oldugu sehrin üstünde.
Gecenin tam ortasinda bir yürek haykiriyorsa susmali evren hiçbir ses bir yürekten daha anlamli ve derin konusamaz bu saatlerde.
Gitme kal bu sehirde ne olur, neler olacak bir bilsen gidisinle konusturtmazsin beni böyle uzun uzun.
Kavgalar olmayacak artik bu sehirde, insan onuru ayaklar altina düsmeyecek, açliktan ölmeyecek hiçbir çocuk, bombalar patlamayacak ansizin gün ortasinda artik, gitme kal güzellikler seninle varolacak bu sehirde.
Çitirtilarini dinle yitirilmekte olan bahar aksamlarinin. Bir kadinin çigligi yükselecek birazdan beyoglunun arka sokaklarindan, bir genç kizin umutlari bes paraya satilacak karanlik pis odalarda, bir erkek olabildigince rezillesecek gecenin yarisinda, bir ana çaresizlikten sokak lambalarinin aydinliklarinda mendil açacak, gitme kal bak neler olacak sensiz yasadigim bu sehirde.
Katlanabilirim saniyordum gidisine zaten yoktun ki yanimda ve elinde olsa kalacagini bildigim için izin vermistim istemeyerek ama pismanim,yanilmisim, geri dön sensiz yasanmiyor bu sehirde.
Simdi uzaklarda bensiz bir yerlerde baska gönüllerdesin ama ben hüküm sürmekteyim senin gönül sarayinda biliyorum.
Gece bütün verdigim sözlerden geri döndürecek kadar deli akmakta yüregime, reddediyorum sensiz bir hayati ve hesap soruyorum seni benden ayiran kaderimden. Bana birileri bir seyler söylemek zorunda gecenin gözü kara, damarlarimda deli bir kizin kani dolanmakta ve her türlü felakete müsaitim bu gece. En dipsiz kuyulardayim bu gece sensiz, en deli hayaller düslerimde, ve korkuyorum bu gece ilk defa sokaktaki serseriden gecedeki bilinmezden degil bu gece kendimden korkuyorum.
Erciyes geri istiyorum sevdigimi senden duyuyormusun. Istersen buzlu tepelerinde yatarim günler geceler boyu ama geri ver sevdigimi bana. Erir buzun kalmaz hükmün aglatma beni geri ver sevdigimi bana.
Dinle sevdicegim sen dinle beni. Yüreginin kapilarini arala biz seninle konusmadan anlasirdik sadece beni hisset bu gece.
Baska elleri tutmasin ellerin, baska gözlere dalmasin bal rengi gözlerin, ve daim olsun saltanatim yüreginde dinle beni yalnizca beni dinle, bu gece senin olan yüregim parçalaniyor yoklugunda duyuyormusun ..?
 
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 15 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|